Onam Vermeden
Tıbbi Uygulamaya
Tabi Tutulmama Hakkı
Hastanın onamı olmadan hastaya tıbbî girişim gerçekleştirilemez. Hastanın onamı olmadan yapılacak tıbbî girişimler bazı istisnalar dışında yasal değildir. Hastanın sağlığını ve vücut bütünlüğünü koruma amacı taşısa da tıbbî girişimlerin yasal kabul edilmesi için en önemli koşullardan biri hastanın tıbbî girişime onam vermesidir.
Yasalarda yer verilen istisnalar dışında, hastanın onamı olmadan hastaya tıbbî girişim gerçekleştirilemez. Hastanın onamının geçerli olabilmesi için bazı şartlar gerekir. Bu şartlar, karar verme yeterliliği, aydınlatılma ve reşit olmaktır.
ONAMIN GEÇERLİ OLMASI İÇİN ARANAN KOŞULLAR
KARAR VERME YETERLİLİĞİ
Hastanın tıbbî müdahaleye tek başına onam verebilmesi için ilk şart, karar verme yeterliliğinin olmasıdır. Başka bir deyişle hasta, kendisine gerçekleştirilecek tıbbî girişimin nedenlerini, sonuçlarını anlayabilecek ve girişim ile ilgili karar verecek durumda olmalıdır.
Yaş kü.üklüğü, akıl hastalığı, akıl zayıflığı, sarhoşluk gibi nedenlerle bireyler karar verme yeterliliğine sahip olmayabilir.
Bu bireylerin karar verme yeterliliğinin bulunmadığından söz edilebilir. Ancak sarhoşluk veya bazı akıl hastalıkları geçici olarak karar verme yeterliliğinin kaybına neden olabilirler. Birey akıl hastalığının ya da kullandığı maddenin karar verme yeterliliğini kaybettirdiği zamanlarda tıbbî girişimlere tek başına karar veremez.
Tıbbî girişime onam verirken bazı bilgiler önemlidir. Bu konu ile ilgili konular, hasta hakları açısından çok tartışma içerse de temel kurallar aşağıdaki gibi sıralanabilir.
•• Hastanın akıl hastalığı veya zayıflığı nedeniyle karar verme yeterliliği yoksa ona gerçekleştirilecek tıbbî müdahale için yasal temsilcisinin onamı alınır.
•• Hasta, yaşından dolayı ayırt etme gücüne sahip değilse hastanın yasal temsilcisinin onamı alınır. Ancak şunu da belirtmek gerekir ki ailenin çocuk için yeterli veya doğru
kararı almadığı düşünülüyorsa gerekli işlemlerin yapılabilmesi için çocuk için koruma talep edilebilir.
•• Bilincinin kapalı olması nedeni ile karar veremeyecek durumda olan hasta adına yasal temsilcisi karar verir.
•• Bilinci kapalı olan hastanın bilincinin kapanmasından önce tıbbî girişim ile ilgili bir beyanı varsa hastanın bu beyanı göz önünde bulundurulmalıdır.
REŞİT OLMA
Hastanın tıbbî girişime tek başına onam verebilmesi için aranan ikinci koşul reşit olmasıdır. Yasalara göre bireyin reşit sayılması için 18 yaşını doldurmuş olması gerekir. 18 yaşını dolduran ve karar verme yeterliliği bulunan kişi tıbbî girişime tek başına onam verebilir. 18 yaşını doldurmayanların tıbbî müdahaleye tek başına
onam verip veremeyeceği konusunda tartışma vardır. Bazı görüşler 18 yaşını doldurmasa da girişimi anlayabilecek ve bu girişim ile ilgili tek başına karar verecek durumda olan hastanın yasal olarak tek başına tıbbî girişime onam verebileceğini savunmaktadır.
Bazı görüşler ise 18 yaşını doldurmayan kişinin tek başına karar veremeyeceğini ileri sürmektedir. Bu iki görüşten ilki gittikçe kendisine daha fazla taraftar bulmaktadır.
AYDINLATILMA
Geçerli bir onam alınması için gerekli bir diğer koşul da kendisine tıbbî girişim gerçekleştirilecek hastanın aydınlatılmasıdır.
Yukarıda aydınlatılmanın neleri kapsayacağı ve nasıl yapılacağı konusunda bilgilere yer vermiştik.
ONAM VERİLEN GİRİŞİMİN GENİŞLETİLMESİ
Hastaya sadece onam verdiği tıbbî girişimler gerçekleştirilebilir. Ancak bazı hâllerde hastanın izin verdiği girişimin genişletilmesi veya izin verdiği girişimden başka bir girişim gerçekleştirilmesi gerekebilir.
•• Tıbbî girişimin genişletilmemesinin ya da değiştirilmemesinin bir organ kaybına ya da organın işlevsiz kalmasına neden olacağı hâllerde tıbbî girişim genişletilebilir
veya değiştirilebilir.
•• Tıbbî girişimin genişletilmemesinin ya da değiştirilmemesinin hayatî bir tehlikeye neden olabileceği hâllerde müdahale genişletilebilir veya değiştirilebilir.
ONAM GEREKMEYEN HÂLLER
Bazı istisnai durumlarda hastanın onamı alınmadan da hastaya tıbbî girişimler gerçekleştirilebilir. Ancak bunların kanunda sayılı hâllerde ve bazı acil durumlarda istisnalar olduğunu unutmamak gerekir.
•• Hastanın bilincinin kapalı olduğu durumlarda, hastanın bir organının kaybına veya fonksiyonlarını yerine getirmemesine neden olacak bir durum var ise hastanın onamı alınmadan hastaya tıbbî girişim gerçekleştirilebilir.
(Girişimden sonra durum ile ilgili hastanın yakınları bilgilendirilmelidir.)
•• Hastanın bilincinin kapalı olduğu hâllerde hayatî tehlike içeren bir durum var ise hastanın onamı olmadan tıbbî girişim gerçekleştirilebilir. (Girişimden sonra durum
ile ilgili hastanın yakınları bilgilendirilmelidir.)
•• Bireyin bilincinin açılmasından sonraki müdahalelerde hastanın yeterliği ve ifade edebilme gücüne bağlı olarak onama başvurulmalıdır.
ONAMIN YAZILI ALINMASI
Onam sözlü veya yazılı olarak alınabilir. Ancak bazı girişimler için onamın yazılı alınması yasal zorunluluktur.
•• Onamın yazılı alındığı belgede yukarıda bilgilendirme kısmında yer verdiğimiz başlıklarda hastayı bilgilendirici bilgiler yer almalıdır.
•• Bu belgede yer alan bilgiler hastaya sözlü olarak da aktarıldıktan sonra hastanın ya da yasal temsilcinin formu imzalaması gerekir.
•• Bu belge iki nüsha olarak hazırlanmalıdır. Bu nüshalardan biri kurumda kalırken diğeri hastaya verilir.
•• Bu formun bilgiyi veren girişimi gerçekleştirecek olan hekim tarafından da imzalanması gerekir.
•• Onam belgeleri arşiv sistemi ile saklanır. Bu belgelerdeki bilgilerin doğruluğunda sağlık meslek mensubu sorumludur.
ONAMIN YAZILI ALINMASININ GEREKTİĞİ BAZI TIBBİ UYGULAMALAR
•• Büyük cerrahi girişimlerin tamamı
•• İstemli düşük uygulamaları
•• Sterilizasyon (tüp ligasyonu, vazektomi)
•• Üremeye yardımcı tedavi uygulamaları
•• Tedavinin reddi ya da durdurulması ile ilgili talepler