HASTA YAKINIYIM HASTAM TANISINI BİLMESİN!

HASTA YAKINIYIM HASTAM TANISINI BİLMESİN!

HASTA YAKINIYIM HASTAM TANISINI BİLMESİN!

HASTA YAKINI OLARAK HASTAYA BİLGİ VERMEMEK!

Kanserden söz edildiğinde aklımıza gelen pek çok konunun yanında; hastanın hastalığından haberi var mı ? Haberi olmalı mı? Soruları da aklımıza gelir. Çoğu zaman da hastaya söylemenin hasta için zararlı sonuçlar doğuracağını düşünürüz. Genellikle de bilmemesini isteriz…

Peki biz kimiz?

Hastanın yakınıyız!

Ne kadar yakınıyız?

Tedavisi ve bakımı ile ne kadar ilgiliyiz?

Hastanın hastalığını öğrenmek istemeyeceği kanısına nasıl vardık?

İsterseniz birkaç soruyla daha devam edelim…

Mesela, hastaya tanısını söylemeyeceksek kime söyleyelim?

Tüm yakınlarına mı? Bir kısmına mı?

Bir de bu bilecekler neden bilsin? Ne kadarını bilsin?

Hastamız bu kişilerin sağlık durumunu bilmelerini ister mi? Ne kadarını bilmelerini isterdi?

Nasıl karar verdik buna?

Peki hastamızdan gerçeği gerçekten saklayabilecek miyiz?

Ya bir şekilde öğrenirse? Kendisi bir şekilde araştırır öğrenirse veya birinden duyarsa buna ne yapabileceğiz?

Kanser tanısı alan hastamıza, tanısı ya da hastalığı hakkında bilgi vermemeyi düşünüyorsak, bütün bu sorular üzerinde düşündükten sonra ve belki hepsine değil ama çoğuna haklı bir cevap bulmak zorundayız. Çünkü hastaya tanısını söylememeye kalkışırken, hastanın çok önemli birkaç hakkını aynı anda ihlal etme hazırlığı içinde olduğumuzu bilmeliyiz.

Mesela;

hastanın sağlık durumu hakkında bilgi edinme hakkı vardır.

Bunun yanında hastalığının nasıl seyredeceği, bununla ilgili ne gibi tedavi seçenekleri olduğu ile ilgili bilgi edinme hakkı vardır.

Bu tedavi seçeneklerinden birini seçme hakkı vardır.

Hatta bu tedavilere başlamadan önce ya da başladıktan sonra tedavileri reddetme hakkı vardır.

Kendi geleceği hakkında karar verme hakkı vardır.

Hastanın kendisi istemedikçe hastalığı ile ilgili bilgilerin kimse ile paylaşılmaması hakkı vardır.

Kanser tanısı alan hastamızdan tanısı ile ilgili gerçeği sakladığımızda aynı anda ya da kısa aralıklarla hastanın bu hakları ile ilgili ihlaller başlayacaktır.  Hastamızın tüm bu haklarını ihlal etmemizin nedeni tanıyı öğrendiğinde üzülmemesi, zarar görmemesi içindir kuşkusuz… Ama bir hastaya tanınmış bu kadar önemli haklardan vazgeçmesini beklemek ya da hastayı bu haklarından vaz geçirmek ne kadar doğru olacak ve ne kadar yarar sağlayacak? Mesela; hasta tanısını kendisi tahmin etmeye başlarsa ya da bir yerden bir şekilde öğrenirse ne kadar gerçek ve bilimsel bilgi öğrenmiş olacak? Tanıyı öğrendiği anda ne kadar destek olabileceğiz?

Tanısını hastalığı konusunda bilimsel bilgiye sahip ve deneyim sahibi bir hekimden öğrenmesinin sağlayacağı yararı neden göz ardı edelim? Ya da ne olduğunu neden yapıldığını bilmediği bir tedaviyi hastanın ne kadar sahiplenmesini bekliyoruz? Ya tedavilerin yan etkilerinin etkilerini nasıl azaltacağız? Her operasyon ya da tedaviden önce nasıl izin almış olacağız hastamızdan?

Bir de şu husus var; Hayatımız boyunca gerçeği söylememiz için nasihat duyduk. Biz de birilerine bunu nasihat ediyoruz ve edeceğiz. Her zaman insanlara gerçeğin söylemesi gerektiğini savunan bizler neden hastaya gerçeği söylemiyoruz? Hatta gerçeği söylememeye başkalarını da ikna ediyoruz. Mesela bazen hastanın hekimi hastayı bilgilendirmek isteyince bile biz yakınlar olarak vaz geçirebiliyoruz hekimi…

Hekimlerin eskiden beri uygulaya geldikleri bir yaklaşımdı hastaya zararı olacaksa tanısı ile ilgili tam bilgi verilmemesi. Hatta bu yaklaşım tüzüklerde ve yönetmeliklerde de hala yazılıdır. Ama günümüzde genel anlayış, bu tutumu reddetmekte hastanın bilgi sahibi olması gerektiğini savunmaktadır. Hekimler en azından düşüncede hastaya tanısı hakkında sağlık durumu hakkında bilgi vermemek tutumundan uzaklaşmaktadır. Artık yeni anlayışla tıbbi girişimlere karar verilmesinde hastanın daha katılımcı olması fikri yerleşmiştir. Hastanın tanı ve tedavi süreçlerinde kararların alınmasında mümkün oldukça katılımcı olması amaçlanmaktadır.

Hem hekimin hem hasta yakını olarak bizim hastamızın beden bütünlüğü hakkında, sağlığı hakkında, geleceği hakkında karar verme hakkına saygı gösterme yükümlülüğümüz var. Bu nedenle kanser tanısı alan yakınımızın tanısını söylememenin ve tanıyı saklamanın yollarını aramak yerine hekimle ve diğer sağlık profesyonelleri ile işbirliği içinde nasıl söyleyebileceğimizin yollarını aramak daha doğru olacaktır.